Bilinçsiz tüketim alışkanlığı nedeniyle ihtiyaç fazlası olarak, gereksiz yere tedarik edilen, ancak tüketilemeyip çöpe atılan yiyeceklere gıda israfı denir. Bir başka ifadeyle gıda israfı, üretilen gıdanın tüketilmeden önce atığa dönüşmesi anlamına gelir. Gıda israfı üretim, işleme, satış veya tüketim sırasında, birçok sebepten ötürü meydana gelebilir. Gıda israfı birçok insanın düşündüğünden daha büyük bir sorundur.
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Mütevelli Heyeti Başkanı Halil Fatih Akgül “Günümüzde hem dünyanın hem de ülkemizin en büyük problemlerinden birisi olan gıda israfının önüne geçmek aslında oldukça basittir. İnsanların duyarlı olması durumunda aşılabilecek olan bu problem hem çevrenin hem de tüm canlıların daha iyi yaşamasını sağlayacaktır.”
Gıdaların hasat veya nakil sırasında ezilmesi, çürümesi ve bozulması gıdanın israf edilmesine yol açmaktadır. Elbette israf sadece tarla veya marketlerde gerçekleşmiyor. Lokantada yemek yedikten sonra tabakta bırakılan yemek artıkları, ihtiyaç listesi yapmadan alışverişe çıkarak gereğinden fazla gıda alarak çürümeye yüz tutulanlar da gıda israfına neden olan etkenler olarak sayılabilir.
Akgül; “En yüksek gıda israfı maalesef evlerimizde gerçekleşiyor. Bilinçli birey bilinçli toplum prensibiyle öncelikle evlerimizde, bireysel alışkanlıklarımızı değiştirerek gıda israfına son vermeliyiz.”
Birleşmiş Miletler Çevre Programı (UNEP) tarafından hazırlanan 2021 Gıda İsrafı Endeksi Raporuna göre, Türkiye’de her yıl 7,7 milyon tondan fazla gıda israf edilirken, her yıl kişi başına 93 kilogram yiyecek de çöpe atılmaktadır. Bu miktar, küresel çapta perakende satış noktaları, evler ve restoranlarda tüketime hazır gıdanın yüzde 17’sinin doğrudan çöpe gitmesi anlamına gelmektedir. Türkiye’nin dünya genelinde kişi başına en çok gıda israfının yapıldığı 10 ülke arasında 3.sırada yer aldığı görülmektedir.
Dünyada her gün 8 kişiden biri aç uyumakta ve 20.000’den fazla çocuk açlık ve yetersiz beslenmeden hayatını kaybetmektedir. Günümüzde küresel ölçekte kaybedilen veya israf edilen yiyeceklerin yalnızca dörtte biri kurtarılabilse, dünyadaki 957 milyon aç insan doyurulabilecektir. Gıda kayıpları, doğal kaynakların şiddetli biçimde tükenmesine ve olumsuz çevresel etkiye de yol açmaktadır. 2050 yılında yaklaşık olarak beslenecek 10 milyar insanın olacağı hesaplanmaktadır. Bu sebeple, küresel gıda üretiminin arttırılması ve adil dağılımın sağlanması konusu, üzerinde uzlaşılan küresel bir meseledir. Bununla birlikte gıda üretiminin
arttırılması toprağın verimliliği, erozyon, temiz su kaynakları ve biyoçeşitlilik üzerinde olumsuz etkilere yol
açabilmektedir.
Üretilen meyve sebzenin en az %25-30’u daha sofraya ulaşmadan çöpe gitmektedir. Araştırmalara göre, gıda israfının %42´si evlerde meydana gelmektedir. İsrafın %39´u üreticiler, %5´i perakendeciler, %14´ü de yemek sektöründe gerçekleşmektedir.
Türkiye’de Her 4 Ekmekten 1 Tanesi İsraf Ediliyor
Araştırmalar gıda israfının en çok evlerimizde yapıldığını göstermektedir. En çok çöpe atılan gıdaların başında ise ekmek ve unlu mamuller, sebze ve meyveler gelmektedir. Evlere alınan her 4 ekmekten biri, her gün çöpe atılmaktadır. Doğru ve planlı bir programla evlerdeki gıda israfının önüne geçilebilir ve binlerce gıdanın çöpe gitmesine engel olunabilir.
Akgül; “Atalarımızın “nan-ı aziz” olarak adlandırdığı ekmek, gıda için bir semboldür. Sadece gıda, yiyecek manası değil, rızk, geçim, ekmek, hayat ve aş manası da taşır. Ülkemizde bir yılda israf edilen ekmekle 500 okul yapılabilir.”
Bu sebeple ekmek israfının önüne geçmek için aşağıda yer alan yöntemleri uygulayabiliriz:
En yüksek gıda israfı maalesef evlerimizde gerçekleşiyor. Bilinçli birey bilinçli toplum prensibiyle öncelikle evlerimizde, bireysel alışkanlıklarımızı değiştirerek gıda israfına son vermeliyiz. Lokantada yemek yedikten sonra tabakta bırakılan yemek artıkları, ihtiyaç listesi yapmadan alışverişe çıkarak gereğinden fazla gıda alarak çürümeye yüz tutulanlar da gıda israfına neden olan etkenler olarak sayılabilir.
Gıda israfını önlemek için oturmuş bazı alışkanlıkları değiştirmek gerekir. Mesela, genelde sofrada bolluk olmasına önem veririz. Oysa sofrada gıdanın atılmaması davranışının daha öne çıkarılması gerekmektedir. İhtiyaç kadar alınması ve geleceğin çöpe atılmaması gerekmektedir. Koronavirüs süreci tarımın, gıda üretiminin önemini tüm dünyanın gündemine oturttu. İhtiyacımız kadar alalım, sofrada misafire bolluk havası atmayı bırakalım, geleceğimizi çöpe atmayalım.
İsrafın önüne geçebilmek için;
ARTAN EKMEKLERİN KULLANILABİLECEĞİ YEMEKLER LİSTESİNİ
Bayat ekmek lokmalar halinde doğranır. Tencerede kızartılmış yağ ile kavrulur. Ekmekler kavrulurken, 1 çay bardağı soğuk su, üzerine serpilir. İyice karıştırıldıktan sonra tencerenin kapağı kapatılıp 5 dakika pişirilir.
Bayat ekmekler, çukur bir kaba kuşbaşı doğranır. Halka halka doğranmış soğan, tereyağı veya zeytinyağında kavrulur. Ardından tuz ve su eklenip kaynatılır. Üzerine tulum peyniri dökülür. Bir süre ılımaya bırakıldıktan sonra çukur kaptaki ekmeklerin üzerine dökülür.
Bayat ekmek dilimleri bir kaba yerleştirilir. Kıyılmış soğan tuz ile öldürülüp ekmek dilimleri üzerine döşenir. Sonra üzerine haşlanmış kemikli etin suyu bolca dökülür. Dileyen, kıyılı maydanoz veya sumak serpebilir.
(Ankara dolaylarında bir tirit çeşidi) Bayat ekmek dilimlenip bir tepsiye yerleştirilir. Bir tencere su kaynatılıp ekmek dilimlerinin üzerinde gezdirilir. Ardından sarımsaklı yoğurt dökülür. Son olarak da, bir tavada yağ ile kavrulan salça ve kırmızı pul biber karışımı gezdirilir.
Bayat ekmeklerin içi –istenirse, kabuğuyla birlikte ufalanır. Bir kapta eritilen tereyağına dökülerek kavrulur. Sonra üzerine bir yumurta kırılıp ekmek ufakları ile alt üst edilir. Ardından 1 bardak süt dökülüp
yeniden karıştırılır. Çok hafif ateşte süt çekilinceye kadar bekletilir. Süt çekilince ateşten alınır, üzerine bir bez konularak demlendirilir. Ilınınca yenilenir.
Küçük küpler şeklinde doğranan soğan, tencerede 1 yemek kaşığı tereyağı ile kavurularak pembeleştirilir. Üzerine salça ilave edilerek eritilir. Dövülmüş 2 diş sarımsak, 1 limonun suyu, tuz, kırmızı toz biber ve et suyu katılır. Bayat ekmek küp şeklinde doğranarak tereyağında kavrulur. Katılaşınca, çorba kâsesine doldurulan çorbanın üzerine dökülür.
Bayat ekmek, küpler halinde kesilerek derin bir kaba konur. Kıyılmış soğan, tavada kızdırılmış margarin ile pembeleşinceye kadar kavrulur. Çalkanarak ayran kıvamına getirilen yoğurt ve su, yağ ve soğanın bulunduğu tavaya eklenir. Birkaç dakika kaynadıktan sonra, oluşan karışım derin kapta bulunan doğranmış bayat ekmeklerin üzerine dökülür. Kabın kapağı kapatılır. Bir süre ateşin üzerinde tutulduktan sonra hemen sofraya getirilir.
Dört dilim bayat ekmek küp şeklinde kesilip tereyağında kızartılır. 8 yumurta, 2.5 su bardağı süt, tuz ve muskat karıştırılıp, iyice çırpılır. Hazırlanan karışımdan 4 ayrı omlet pişirilir. Üzerine küp şeklinde doğranmış kızarmış ekmek ve küp şeklinde doğranmış domatesler koyulup ikiye katlanır.
Bayat ekmek lokmalar halinde doğranır. 3 yemek kaşığı margarin bir tencerede eritilir. Erimiş tereyağına kaşık ucu ile salça koyulur. Üzerine 3-4 yumurta kırılır ve karıştırılarak pişirilir. Ardından karabiber serpilir. Doğranmış ekmekler ve maydanoz da eklenip kısık ateşte biraz karıştırılır. Tencerenin kapağı kapatılıp 6-7 dakika ekmekler yumuşatılır. Ekmek karıştırması, cacık veya salata ile yenilebilir.
Bayat ekmek dilimleri küp şeklinde doğranıp fırında kıtırlaştırılır. Piyaz doğranmış soğan, bir tavada yarım çay bardağı sıvı yağ ile pembeleştirilir. Bir çorba kaşığı salça ve 1 çay bardağı su eklenip birkaç dakika kaynatılır. Doğranmış ekmekler, soğanlar ile karıştırılıp tavanın kenarlarına çekilir. Tavanın ortasına 2 yumurta kırılır. Üzerine tuz ve karabiber eklenir. Tavanın kapağı kapatılarak, yumurtaların pişmesi beklenir. Dört diş sarımsak dövülüp yoğurda katılır. Sarımsaklı yoğurt servis tabağına alınır. Üzerine, tavadaki pişmiş olan yumurtalı ekmek aşı, bozulmadan çıkarılır. Bir çorba kaşığı erimiş margarine yeterli miktarda kırmızı pul biber hafifçe yakılır. Biberli yağ, yemeğin üzerine gezdirilir.
İki dilim bayat ekmeğin kabukları kesilip atılır. Dilimler çukur bir tabağa koyulup üzerine soğuk su dökülür. 5 dakika sonra sudan çıkarılır; suyu süzülerek ufalanır. Ufalanmış ekmekler, üç yemek kaşığı dövülmüş ceviz içi ve 2 diş dövülmüş sarımsak, 2’şer yemek kaşığı zeytinyağı, yoğurt, limon suyu ve birer çay kaşığı domates ve biber salçası iyice karıştırılır. Elde edilen karışım servis tabağına koyulur. Üzerine pul biber ekilir. Birkaç yarım ceviz ve maydanoz ile süslenir.
Bayat ekmek ıslatılır. El ile sıkılarak suyu süzüldükten sonra bir kaba alınır. 100 gr. Kıyma, 1 baş soğan rendesi, kimyon, köfte baharı, tuz ile yoğurulup köfte şeklinde parçalara ayrılır. Köfteler kızgın yağda kızartılıp emici bir kâğıt üzerine çıkarılır. Çay yanında yenilebilir.
Bir adet bayat ekmek, üzerine su serpilip nemlendirildikten sonra ufalanır. İçine yarım kalıp sert beyaz peynir rendelenir; 1 demet maydanoz doğranır; 2 yumurta kırılır; 1 adet orta boy soğan rendelenir, tuz, köfte baharı ve pul biber katılır. Bu karışım yoğrularak köfte şeklinde parçalara ayrılır. Köfteler önce una, sonra çırpılmış yumurtaya, daha sonra galeta ununa bulanıp kızgın yağda kızartılır. Üzerlerine kürdan batırılarak servise çıkarılır.
Bayat ekmekler dilimlenip küp küp kesilir. Margarin ile yağlanmış ve un serpiştirilmiş fırın tepsisine yayılır. Dört yumurta çırpılır; içine 2 su bardağı süt, 1 paket kabartma tozu, yarım çay bardağı sıvı yağ katılır. Karışım tekrar çırpılıp ekmeklerin üzerine dökülür. Bayat ekmek pizzası, bu durumda buzdolabında bir gün bekletileceği gibi hemen de pişirilebilir. Fırına verilmeden önce, üzerine dilimlenmiş sucuk, salam veya sosis yerleştirilir. Domates, biber dilimleri de yerleştirilebilir. Bunların üzerine de kaşar rendesi serpiştirilir.
Bayat ekmek dilimleri, yağlanmış tepsiye diliz. 1 çorba kaşığı salça, 1 çorba kaşığı ketçap, 2 yumurta, 1 tatlı kaşığı kekik ve 1 çay bardağı sıvı yağ çırpılır. En son ezilmiş beyaz peynir katılır. Karışım, ekmek dilimlerinin üzerine sürülür. Dilimler, orta ısılı fırında, pembeleşene kadar kızartılıp, sıcak sıcak servise çıkarılır.
2-3 yumurta çırpılıp 1 kahve fincanı süt veya su ile karıştırılır. Bayat ekmek dilimleri arkalı önlü bu karışıma bulanıp kızgın sıvı yağda kızartılır.
Pide iki eşit parçaya kesilir. İki parçanın da iç yüzeylerine ketçap ve salça karışımı sürülür. İstenilen ölçüden kaşar ve sucuk eklenir ve en son üzerine birkaç tereyağı eklenir ve 180 derece fırında pişirilir.
Bayat ekmek dilimleri fırında kıtırlaştırılır. 2-3 diş sarımsak dövülüp tereyağında 1-2 çevrilir. Bolca toz kırmızı biber, bir fiske tuz ve 1 kahve fincanı su eklenip hemen ateşten alınır. Ekmek dilimleri üzerinde gezdirilir.
Bir kabın içinde 1 çorba kaşığı salça, yarım çay bardağı sıvı yağ, 1 tatlı kaşığı kekik, yarım çay bardağı süt, 200 gr. Ezilmiş beyaz peynir, 2 yumurta iyice karıştırılır. Bu karışım, kanepe şeklinde ince ve bayat ekmek dilimlerine sürülür. Dilimler, fırın tepsisine dizilir; hafif pembeleşinceye kadar kızartılır. Kızartılmış dilimlerin üzerin 1’er ince dilim domates; bunun üzerine de 2 ince dilim sosis yerleştirilir. Kanepeler, kürdanlı olarak servis tabağına alınıp, soğutmadan, kıvırcık marul yaprağı eşliğinde servise çıkarılır.
Üç su bardağı toz şeker, aynı miktarda su ve yarım limon suyu karıştırılıp kaynatılır. Elde edile şurup soğumaya bırakılır. Bayat ekmek küp küp doğranır. Zeytinyağı, tavada yakılmadan kızdırılır. Doğranmış ekmekler, çırpılmış yumurtaya bulanarak, kızgın yağda peyderpey kızartılır. Kızaran ekmekler şuruba atılır. Bir yandan kızartma işlemi sürdürülürken, öte yandan şurubu çeken ekmekler servis tabağına çıkartılır. Kızartma işlemi bitince, servis tabağına çıkarılmış ekmeklerin üzerine tarçın, susam, badem, ceviz, fındık, gül suyu serpilir. Hafifçe karıştırılır. İstenirse kalan şurup da ekmeklerin üzerine gezdirilir
.
Bayat ekmekler ince ince dilimlenip fırında kıtırlaştırılır. 1 ekmek için 2 su bardağı toz şeker ile 2 su bardağı su kaynatılır. Limon suyu eklenir. Elde edilen şerbet, soğutulduktan sonra ekmek dilimlerinin üzerinde gezdirilir. Mevsim meyveleri ekmek dilimlerinin üzerine dizilir.
Bayat ekmekten 2 cm. kalınlığında dilimler kesilir. Kabuklar düzgünce kesilerek çıkarılır. Daha sonra dilimler ortadan kesilerek iki parçaya ayrılır ve fırın tepsisine dizilir. Orta ısıda hafif pembeleşinceye kadar kızartılır. Bir kg. toz şeker, 5 su bardağı su, bir tencerede kaynatılıp şurup yapılır. Çekirdekleri çıkarılmış 1 kg. vişne, şuruba katılır; 1-2 taşım kaynatılır. Vişne taneleri bir tabağa alınır. Ateşten alınan vişne şurubu, soğumadan, kızartılmış ekmek dilimlerinin üzerine kepçe ile gezdirilir. Daha sonra tepsi ağır ateşte tutularak, içindeki şurup, koyulaşana kadar kaynatılır. Ara sıra tepsi hafifçe sallanarak, ekmeklerin dibe yapışması ve şurubu iyice içmesi sağlanır. Şurup koyulaşınca, tepsi ateşten alınıp soğutulur. Ekmek dilimleri tabaklara yerleştirilir. Üzerine krema veya kaymak koyulur. Bunun üzerine de vişne taneleri yerleştirilir.
Bir büyük salkım siyah üzüm ayıklanıp yıkanır, taneleri ortadan ikiye bölünerek çekirdekleri çıkartılır. Yarım bayat ekmek, küp şeklinde doğranarak üzümler ile karıştırılır. Hazırlanan karışım, yağlanmış kalıba dökülür. Bir kahve fincanı elenmiş un bir kâseye konulur. Üzerine yarım su bardağı toz şeker, 1 çimdik tuz, çırpılmış 3 adet yumurta ve 1.5 su bardağı süt eklenir. Bu karışım da tahta bir kaşıkla karıştırılıp kalıba dökülür. Kalıba dökülmüş tüm karışım, 180 derecede ısıtılmış fırında 40 dakika pişirilir. Fırından çıkarılıp ılımaya bırakılır. Üzerine pudra şekeri döküldükten sonra dilimlenerek servise çıkarılır.
Bir adet bayat ekmek bir kâseye ufalandıktan sonra 2.5 su bardağı süt ile ıslatılır. 20 dakika kadar bekletilerek yumuşatılır. 8 adet kuru incir suda bekletilerek yumuşatılır. Yumuşadıktan sonra suyu süzülen incirlerin her biri 5-6 dilim halinde kesilir. 2 kaşık tereyağı tavada eritilir. 4 yumurta çırpılarak, eritilmiş 2 kaşık tereyağı, 3 çorba kaşığı bal ve sütlü ekmek ile mikserde karıştırılır. Daha sonra incir dilimleri bu karışıma eklenir. 18x20 cm. ebadında bir fırın kabına yağlı kâğıt döşenir. Kâğıdın üzeri tereyağı ile yağlanır.
Bir kapta 3 su bardağı süt, 3 yumurta, 1 su bardağı bal, yarım limonun suyu, 4 çorba kaşığı keçiboynuzu tozu, 1 tatlı kaşığı tarçın ve 1 çay kaşığı tuz ile karıştırılır. İçine, 4 su bardağı dolduracak kadar, iyice
ufalanmış bayat ekmek, 1.5 su bardağı rendelenmiş elma, yarım su bardağı dövülmüş ceviz içi eklenip karıştırılır. Tüm karışım, yağlanmış bir kalıba koyulup 175 derecede ısıtılmış fırında 35 dakika pişirilir. Bu ölçü, 6 kişi için yeterlidir.
aa. Ekmekli Krep
Dört dilim bayat ekmek ufalanır. Üzerine 1.5 su bardağı süt dökülerek ıslatılır. 4 yumurta, 2.5 çay bardağı un ve 4 çorba kaşığı bal, ufalanmış sütlü ekmeğe iyice karıştırılır. Fındık büyüklüğünde tereyağı tavada kızdırılır. Hazırlanan karışımdan bir miktar tavaya dökülür. Tava sallanarak hamurun yayılması sağlanır. Krepin her iki tarafı da pişirilir. Hamur bitinceye kadar aynı işlem tekrarlanır.
bb. Bademli Ekmek Dilimleri
Bir kutu krema ve iki yumurta çırpılıp karıştırılır. Bayat ekmek dilimleri krema ve yumurta karışımına batırılarak ıslatılır. Islatılmış ekmeklerin iki tarafı da, kızartılmış tereyağında kızartılır. Kızarmış ekmeklerin üzerine bal sürülür. Servis tabağına dizilen ballı ekmeklerin üzerine kıyılmış badem serpilir.
cc. Çikolatalı ve Ekmekli Kek
Üç su bardağı dolduracak kadar ufalanmış ekmek içi, iki su bardağı ılık sütte yumuşaması için biraz bekletilir. Yarım su bardağı badem iri iri doğranır. Yarım su bardağı kuru üzüm de yumuşaması için suya koyulup bekletilir. Bir adet küçük çikolata ince ince kıyılır. Ekmekli süt mikserden geçirilir. 2 kahve fincanı toz şeker, 3 çorba kaşığı kakao, 2 adet çırpılmış yumurta, doğranmış badem, kıyılmış çikolata ve sıkılıp suyu süzülmüş kuru üzüm eklenerek iyice karıştırılır. 20x15 cm. ebadında bir fırın kalıbına yağlı kâğıt döşenir. Üzeri erimiş tereyağı ile yağlanır. Hazırlanan karışım kalıba konularak 180 derece ısıtılmış fırına verilir. 50 dakika pişirildikten sonra, kek fırından çıkartılır. Üzerine pudra şekeri serpilir. Ilıyınca, kareler halinde kesilerek servise çıkarılır.